April 20, 2024

Tarih: 13 Mart 2018.

Sanirim gene sirin bir yaz aksam idi.

Bir anda icime tuhaf bir duygu geldi.

Ben onun sadece o gunun karmasik duygulari hissetmenin bir sonucuydu, ya da da son birkac gunlerin yorgunluktan kaynaklaniyordu diye dusundum.

Aslinda hic anlamadim, ama sadece icimde buruk bir bosluk vardi.

Dedim, ya gecer, birsey olmaz.

Once uyumaya calistim, ama ancak sig bir uyku alabildim.

Tekrar uyandim, telefona bakmaya calistim filan, kafam da ne yaptigimi anlamadi – sanki buzlanmis gibi.

Ve kendi kendime dedim ki, rahat ol. Hic birsey yok. Senin ne varsa, gecer, gecer. Nefes al. Uyu.

Sonra denedim, ayni bir sonucu oldu.

Bir kez daha gozlerimi actim, saat dort olmus. Birkac mesaj attim saga sola, birileri benden tavisye istedi, baska biri da bir seyler sordu. Diger kisiye ise gunun ne olup oldugunu anlatmaya calistim, kisa bir sekilde da olsa.

Ondan sonra, biraz disarida yurudum. Artik kuşların ötüşleri duymaya basladim. Gokyuzundeki ayi cok keskin bir hilal olarak gordum.

Ve nihayet, eve gittim ve gec olmadan rahat bir uyku cekebildim.

Artik saat 07.00de tekrar kalktim ve o gunundeki hissetigim seyleri sanki hic yasanmadi geliyor bana.

Bence, sadece o anlik olan bir sey idi. Ama niye oyle hissetim hala anlamadim.

Belki de, Ingilizcede denir ya, “everyone is fighting their own battles (inside their mind)” diye.

Neyse, salla gitsin. Bir gece dayandim, o da yeter bana.


Epey uzun bir zaman sonra, tekrar birileri “Degisik bir insansin…” dedi bana.

Iyi mi, kotu mu…ya da siradan birsey mi, bilemem.

Ama ilginc bir sey. Cunku cok uzun zaman oldu.

Ve sessizce guldum. Oda arkadasim uyuyordu, rahatsiz etmek istemedim.


Writer’s Note: Just an attempt to try to write in Turkish again. It’s been a long time and I don’t want to forget what I learned.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.